13 Şubat 2011 Pazar

yabancı dualar

sevginin olmadığı hiçbir yere, duruma, aşka, arkadaslığa, dostluğa tahammülüm yok.
nebiliyim köşedeki bakkalı bile sevmeliyiz sanki.
sahip olduklarını sevmeli insan. biz hep sahip olamadıklarımızı sevdik.
kazandıklarımızdan çok kaybettiklerimizi düşündük. bu yüzden sevmeye vakit bulamadık, yaşamadık yani. deniz kenarında bir evimiz vardı.odamın penceresinden ayaklarımı sallandırırdım.ayaklarım suya değene kadar annem masallar anlatırdı bana. ah bi deyseydi ayaklarım o suya, bi büyüyebilseydim.
aynalar yandı yavaş yavaş, değiştik. ne zaman yalnız banyo yapmaya başladık deydi ayaklarımız tüm sulara. ama değeri kalmamıştı artık. aynı pencere aynı su aynı ev herşey aynı, benim gözlerimden başka. yanında ya işte tutsana. hayır uzanmalıyım önce, o kollarım kopmalı. ağlamalıyım belki belki yine kurmalıyım aynı cümleyi. ''kimse onun kadar yakmadı canımı'' her gidene söylenen sözler. tonlama farklı. bazen hıçkırarak bazen elini sokup içine kalbinden almaya çalışarak. bazen neden yandığını bilmeden, bazen hiç tanımadığın biri için. ama hep aynı.

önce avuçlarında bulursun onun titreyen ellerini, bakamaaz ya sana yanakları al al olur hani. anlarsın seni ne kadar istediğini. sen istediğin için keser saçlarını, sen gelmeden önce odasını toplar, gömleğini ütüler belki. göremessin ki senin için yaptıklarını. sen sadece sana yapılmayanı görürsün, sevgilerini değil nefretlerini hatırlarsın. ve ne zaman sevmese biri seni yaralanırsın, sevenleri unutarak, sevgilerini umursamayarak.

ayaklarım suya deymesin artık istemiyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder