10 Kasım 2010 Çarşamba

zekiysen erkeksin, yakışıklıysan ibne

herkesin kendine göre bir güzelliği vardır derler ya, tamam doğruda acaba çirkinse bile kendini güzel zannediyo olabilir mi insan? yani herkes kendini güzel mi bulur.okan bayülgen dışında çirkinliğini kabul etmiş birini daha görmedim.ilyas salman dünyanın en yakışıklı erkeğiyim dediğinde acaba cidden öylemi sanıyodu kendini? güzelliğin, şirinliğin,seksiliğin çok önemli olduğu bu düzende çirkinin kendine 'ben çirkinim' cümlesini söylemeye ne kadar cesareti olabilirki. görecelimi güzellik?
ben kendini yerden yere vuran biriyim.popon büyük kızım senin, koca götlünün tekisin sakın ayağa kalkma otururken muz kalkınca armut derler adama derim hep ama hayatta da duramam o koca götümü sokarım her yere.ben böyle oran küçük buran büyük diye öl kızım sen yaşamayı hak etmiosun bu dünyada, boka benziosun aynı diye öldürürken kendimi birden hooooppp tanrım beni baştan yarat şarkısı eşliğinde geçiorum aynanın karşısına amaaan yarabbi benden güzeli yok zannediorum böyle gidio bu bi süre.sonra yine kusur arıorum falan filan. ben kendimi bu şekilde cezalandırıorum, kendimi üzerek rahatlıyorum. böylece tüm şımarıklığım, bazen insanlara karşı dengesiz tutumum yok olup silinip gidiyo.düşünüorum şimdiye kadar kimse sana popon büyük dedi mi diye.hayır demedi, ama şımarık dediler.
o zaman unut popoyu sen şu bencilliğini,şımarıklığını bırak kızım.çünkü güzelsende çirkin olabilirsin bi anda.

çirkin olmak için ağzının burnunun yamuk olmasına gerek yok. diyoruz ya hani lokum gibi çocuk bide yanındaki kıza bak diye. heh işte değil o iş öyle. ayaanı öpmek lazım o kızın o tipsizliğiyle kendine güveniyo, ağzı laf yapıo, bide eşşşşek gibi koşturuyo peşinden saftirik yakışıklı çucukları. neyse benim ilgi alanım değil zaten yakışıklılar.yeminle diyorum bak murat boz gelse git derim pislik, çilekli pasta gibi suratın var. tipim değilsin derim. (bu yalan da neyse)
yakışıklı erkekler cidden aptal ama. damgalı hepsi, kendilerini çekemeyen hemcinsleri tarafından ibnelikle aşağılanan, hor görülen, bebek yüzlü olduğundan herkese abi çeken ezik tipler.kıvanç gibiyse pasif, kenan gibiyse aktif sayılıyorlar.her ikiside ibne neticede.

tüm kızlar bloglarını okudukları erkekleri bu neye benziodur acaba diye düşünmüşlerdir illaki. eğer zeki bu, hııım iyi tespit vaay iyi laf sokmuş diyosam ardındanda tipsizdir bu damgasını yapıştırıyorum.hele bide cinsel hayatını anlatıyosa for example eğlenilecek erkek!!!! kesin diyorum bu dobişin tekidir. ama daha büyük marifet.bir erkeğin zekası çok önemlidir.zeki erkeğin tavlayamadığı kadın varmıdır.
kadın için geçerlimi bu? geçerli... acaba herkes kendinde olmayanı mı arıyo ki ?
ben aptalım öyleyse evet evet ben aptalım...

hem zeki hem yakışıklıysa eğer acilen onu hipnoz edip parmağımızı şıplatmadan önce çirkinsin sen çirkinsin sen çirkinsin sen diyip egosunu yerle bir etmemiz gerekio. ben mikanın malıyım bana ondan başkası bakmaz demeli. öyle biri yok gerçi, o yüzden problem de yok.

bir kadın hem aptal hem çirkinse; seda sayan olur
bir erkek hem aptal hem çirkinse de; nihat doğan olur.

günün sorusu: cem adrian gay mi ?

3 Kasım 2010 Çarşamba

7.3 cm pipiniz değil 7.3 cm diliniz büyüsün

ölüm günümü bekler gibi günlerimi sayıyorum gitmeme son 58 gün.ne kadar çabuk geçer o 58 gün şimdi.bide gidiyim ecnebi memlekete orda dakikalar gün olur saatler hafta olur.annesinin dizinin dibinden 10 günden fazla ayrılamayan,eşşekler gibi eğlendiği tatilden bile annesini özlediği için erken dönen ben.evimi,kedimi,yatağımı,buzdolabını, içindekileri özlemezmiyim.patlıcanın tanesi 3buçuk liraymış.zayıflarım orda düşüncesiyle ye babam ye yapıorum kendime.e iyi orası tamamda bütün gün evde oturup yiyip içip esra erolu izliyorum.
3 çocuğunuda evlendirmiş kocası tarafından güzel popolu ve büyük göğüslü biriyle aldatılmış tam 58 gün sonra ölücek bi obez gibi davranıyorum.yıkanmaya bile halim yok. ev hanımı olsaydım, requiem for a dream deki anne gibi olurdum
sevgilimde uzakta, dedim hayatın boyunca çalışıcaksın kızım mika, yat yatabildiğin yere kadar tuvalete gidemez, su içemez, yerinden kalkamaz bi hale geldim.gidicem ya el bebek gül bebeğim tam evde. ot desem ot et desem et.çok özlicem çerini çöpünü istanbul.çok özlicem çoooooooooook.

bitlise gitsem, askerlik yapsam mağarada kalsam aynen böyle hissederdim.ingilizce öğrenmek ne demek, 2010 yılı desen neyse koskoca kıyametten önceki yıl 2011 dıdıf dıf dıdıf. bi kulaklık bi dudaklık bi halt yapamadılar.ben ingilizceyi ingilterede öğrenmek zorunda kalıyorum.hergün yeni bi penis büyütücü maili alıyorum, herseferinde ingiltere gelio aklıma.Allahtan korkmaz kuldan utanmazlar ufacıcık şeyi 7.3 cm büyütüosunda, herkesin bildiği bilmeyenin hor görüldüğü,dışlandığı çük kadar ingilizceyi bi seferde öğretecek bir hap neden bulamıosun.7.3 cm pipiniz değil 7.3 cm diliniz büyüsün.erkeklerin çükleriyle uğraşmaktan gerekli şeylere zaman ayıramıyorlar güceniyorum ben bu duruma.

tam koltuğa uzanırsın televizyon izlemek için, bi elinde sigaran diğer elinde kahven, iyice yerleşirsin gömülürsün koltuğa.işte tam o an kumandayı almamışsındır eline farkedersin, tam kumandayı alır kahveni alır sigarandan deriiiin bir nefes çekersin kapı çalar derken telefon... işte hep buna benziyo hayat.bu hep böyle olur.ya kahretsin dersin,ya hasiktir dersin oflarsın poflarsın hatta bazen gülersin yine mallık yaptın diye.ama hep hazırım ben dediğin anlarda senin aslında hiçte hazır olmadığını hatırlatır birileri, sen tam başla tuşuyken, bi gelip escape yapar. elindekileri bırakırsın,doğrulursun kumandanı,sigaranı, kahveni ve televizyonunu bırakıp kapıya koşarsın.döndüğünde sigaran bitmiş kahven soğumuş olur. ve bunu defalarca yaşarsın.çünkü elin boş olsa kapın çalmaz, tuvalette olmasan telefon çalmaz. ne biliyim o kumandayı silgi gibi boynuma bağlasam herşey düzelirmiydi acaba.

ben gitmek isteseydim ingiltereye gidemezdim belki öyle değil mi? istermiş gibi numara yapsam yer mi ? ben olsam yemezdim.herşey kumandamın suçu bide yan ingiltere yan ben gelmeden yan...