16 Nisan 2011 Cumartesi

pişşşt

tam hayallerimde ki gibi alıp çantanı gitmek ya da dur dur öyle demeyelimde gitmek zorunda kalmak diyelim bu seferlik. ama bukalemun gibi rengini almak bulunduğun yerin. buralarda doğmuşum gibi karış karış bilmek sokakları. tozunu yutmak bir nevi. ne demiştim, ee şey evet arka sokakta evin camı açsamda bağırsam diyorum evdemisin diye. heeey unuttun mu beni, ne çabuk. ah çocuk senin ellerin güzeldi, giderken baktım sana şöyle bi, kendime baktım bide senimi seçmiştim yani ben. ben sana mı layıktim yani. oysa ben neler haketmiştim. bu hayat bana neler sunmuştu, senin yanından bile geçemeyeceğin adamlar, hepsine yumdum da gözümü sanamı açtım yani. evet bak karsındaydım işte tam kapının orda.son bir şey söylemek için vaktin çoktu. gitme diyebilirdin, ya da kızabilirdin bana,bağırabilirdin. yatakta oturmuş sanki hiç gelmemişim gibi gidişimi izliyordun, boşluğa bakar gibi aynı. orda durup daha uzun bakmak isterdim sana, söyleyemediğim çok şey olduğunu söylemek için vaktim olmadı. kimdi karşımdaki , neydi , neyimdi. sevgilim mi hayır, sevdiğim mi hayır... peki sevdimi beni?

kaç kez girdim o kapıdan, ve kaç kez dedim içimden 7 benim uğurlu sayım diye. aynı gün aynı ay aynı yıl doğmamız sadece bir tesadüf olamazdı. olabilir miş sadece bir tesadüf olabilirmiş. öyleymiş. senin kapı numaran 7 miydi. ben bunu önceden nasıl bildim peki?

sonunu yazmak için sabrettiğim kaç aşk hikayem oldu benim, uzun yıllar beklediğimde oldu, düşünmek için vaktim olmadan yazdıklarımda. ama ben yazdım sonunu. herzaman tahmin ettim bittirdiklerimin, bitirenlerin birgün bana döneceklerini. şimdi başı olmayan bir aşkta kendimi arıyorum. neresini bağlamaya kalksam taze bir son için kayboluyorum. bu sefer kaybettin kızım diyorum. işte sende başka birinin başlattığı boktan bir masalda buldun kendini sonunda, masal bittiğindeyse adın hatırlanmıycak. mmm neydi o kızın adı, önemsizdi.

içimden bir ses diyor ki sen bu değilsin. dön arkana bak mika daha bitmedi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder